Şirket Evlilikleri- Rekabet Hukuku Yönünden
*Av. Çiğdem AKKAN
Geçen haftadaki yazımda şirket evliliği olarak da adlandırılan şirket
birleşmelerini Türk Ticaret Kanunu (TTK) hükümleri çerçevesinde kısaca
değerlendirmiştim. Ancak şirket birleşmelerinin bir başka boyutu da vardır ki o
da rekabet hukuku boyutudur. Bu yazımda şirket birleşmelerinin rekabet hukuku
yönünden önemi ve değerlendirilmesi üzerinde ana hatlarıyla durmaya
çalışacağım.
Şirket birleşmeleri, TTK yanında rekabet hukukunu da yakından
ilgilendiren bir konudur. Öyle ki, Rekabet Kurulu tarafından bu konuda 2010/4
sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Tebliği
yayınlanmıştır. Tebliğ’in isminden de anlaşıldığı üzere, bazı şirket
birleşmelerinde bu işlem yapılmadan önce Rekabet Kurulu’ndan izin alınması
gerekmektedir.
Rekabet hukuku yönünden şirket birleşmeleri üçe ayrılır: Yatay
birleşmeler, dikey birleşmeler ve aykırı birleşmeler.
Yatay birleşmeler, bir mal veya hizmet pazarında aynı seviyede faaliyet
gösteren şirketlerin birleşmesini, dikey birleşmeler ise aynı pazarda ve fakat
farklı seviyelerde faaliyet gösteren şirketlerin birleşmesini ifade eder. Bir
örnekle açıklayacak olursak, üretici seviyesindeki iki ya da daha fazla şirketin
birleşmesi yatay, biri üretici diğeri dağıtım seviyesinde faaliyet gösteren iki
şirketin birleşmesi dikey birleşmedir. Aykırı birleşmeler ise farklı mal veya
hizmet pazarlarında faaliyet gösteren şirketlerin birleşmesi anlamına
gelmektedir ve rekabet hukuku yönünden genel olarak bir sakınca yaratmaz.
Rekabet hukuku yönünden, hâkim durum yaratan veya mevcut hâkim durumu
güçlendiren şirket birleşmelerinin Rekabet Kurulu tarafından denetlenmesi
gerekir. TTK anlamında birleşme olarak nitelendirilmeyen bazı durumların
rekabet hukuku yönünden birleşme olarak kabul edilmesi mümkündür. Bu hallerin
en önemlileri, yönetimde söz sahibi olma hakkını elde etmek ve kısmi ya da tam
malvarlığı devri veya hisse devridir. Bu işlemler TTK anlamında birleşme
niteliğinde olmamakla birlikte rekabet hukuku yönünden birleşme olarak
değerlendirilmektedir.
Tebliğ’e göre;
· İşlem taraflarının ciroları toplamı yüz milyon TL.yi aşıyorsa ve işlem
taraflarından en az ikisinin Türkiye ciroları ayrı ayrı otuz
milyon TL.yi
aşıyorsa
· İşlem taraflarından en az birinin Türkiye cirosu otuz milyon TL.yi ve
diğer taraflardan en az birinin dünya cirosunun beş yüz milyon
TL.yi aşıyorsa
yapılacak olan birleşme işlemi
için Kurul’dan izin alınması gerekmektedir.
Rekabet Kurulu, yapılan başvuruya karşı otuz gün içinde kabul ya da red
yönünde açık bir cevap verebileceği gibi, sessiz kalarak zımni olarak izin de
verebilir. Kurul’un yapılacak işleme şartlı olarak izin vermesi de mümkündür.
Yapılan başvuru değerlendirilirken ilgili pazara ilişkin tüm koşullar birlikte
değerlendirilmektedir. Bir başka deyişle, sadece hâkim durum yaratılıyor olması
o birleşme işlemine izin verilmeyeceği anlamına gelmemektedir. Bu nedenle,
Kurul’a yapılan başvuruda pazar koşullarının iyi bir şekilde ortaya konularak
yapılacak birleşme işleminin rekabeti kısıtlayıcı etkileri bulunmayacağını;
aksine rekabet yönünden olumlu sonuçların doğacağını etkin bir şekilde ortaya
koyabilmek gerekmektedir.
Gerekli izin alınmadan yapılacak olan birleşme ve devralma işlemlerinde
çok ciddi idari para cezaları uygulanmaktadır. Uygulanan idari para cezası
yıllık gayrı safi gelirin yüzde onuna kadar çıkabilmektedir. Ayrıca yapılan
işlemin rekabet hukuku yönünden uygun olmadığı yönünde bir değerlendirme
yapılması halinde yapılan birleşme işlemi ve ortaya çıkan fiili durumun
tamamının ortadan kaldırılmasına, her türlü malvarlığı ya da hissenin eski
maliklerine iadesine de karar verilecektir. Bu nedenle, yapılacak işlemlerde
hassas davranılarak izin alınması gereken durumlarda gerekli başvuruların
yapılması ve yasal prosedürün çiğnenmemesi işleme katılacak olan şirketlerin
geleceği yönünden son derece önemlidir. Kârlı olması planlanan bir birleşmenin,
yapılacak eksik ya da hatalı işlemler nedeniyle tam aksine büyük zararlar
doğurabileceğini unutmaksızın çok yönlü düşünerek titiz davranmak, altından
kalkılamayacak zararları bertaraf edecektir.